MİLLETİMİ ÇOK SEVİYORUM. FAKAAT, BİR O KADAR DA KIZIYORUM!
Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne; başta siyasetçilere, sonra aydınlarımıza, yazan çizen, aklı eren, düşünebilen herkese... Nasıl kızmam, niye kızmayayım ki? Bugün içinde bulunduğumuz bu berbat günler sebebiyle; ‘Ahmak bir milletmişiz de, farkında bile değilmişiz...’ desem, haddimi aşmış mı olurum?
Atatürk bu ülkeyi bize teslim etmeden önce; eğitimde, sanayiide, sosyal yaşantıda, kısaca her sahada, bize lazım (olacak) olan herşeyin temelini atmış. Türk Milletinin istikbali, geleceği için çok büyük tehlike arzeden Mason localarını kapattırarak en önemli tedbirini de almış.
O’nu kaybetmemizin akabinde, devletimizin başına geçenler yalnış üstüne yalnışta adeta yarışmışlar. Geleceğimizi düşünmek şöyle dursun, sanki istikbalimizi karartmak için, Atatürk’ün kapattırdığı Mason localarını tekrar açtırarak bu millete en büyük kötülüğü yapmışlar.
Günümüzde, ölüm yıldönümlerinde onları ananlara, methiye düzenlere, istikbalimizi karartanları göklere çıkartanlara nasıl kızılmaz? Bu kadar da ahmak olunmaz ki!
Locaların açılmasına vesile olan İsmet İnönü’ye, mason vekillerin meclisimizde güçlenmelerini sağlayan Celal Bayar’a, Atatürk sonrası iktidarlardan bugüne; Türk isimleri alarak kendilerini gizleyen şirretlerin, başta yahudi iş adamları olmak üzere tamamının gün be gün zenginleşmelerine vesile olan siyasetçilere kızmayalım da, kime kızalım?
Türk Milleti aleyhine işlenen cürümleri gören, yapılan ihanetlerden halkını haberdar eden, onları bilgilendiren araştırmacılarımız, aydınlarımız, yazanımız, çizenimiz maalesef çok azmış... Yeterli olamamışlar, seslerini duyuramamışlar ki, bugün bu durumdayız...
Atatürksüz bir Türkiye’de meydanı boş bulan şirretler giderek güçlenirken, bu millete en çok lazım olan kesim bir şekilde eritilmiş, susturulmuş, bir kısmı da saflarına çekilmiş...
Yüzde 99'u müslüman, yüzde 50'sinden fazlası kara cahil olan bu ülkede, bitirici darbe görevinin islam maskeli şarlatanlara verilmesi ise gerçekten akıllıca. Türk Milliyetçisi bir partinin içinin boşaltılarak ihanete çanak tutturulması keza...
Kendimize kızarken, düşmanı takdir etmemek olmaz. Tedbirsiz yakalandık...