Bizim camiadan bazı arkadaşlarımızın düşünce yapısı bana biraz ters geliyor. Düşmanın birini gösterip, diğerini saklamakla bir suç işliyorlar adeta. Suçu kaldırın, yerine ne koyarsanız koyun. Gaflet deyin isterseniz... Mesela, Ali Kahyaoğlu'nun yazısında israil'in sözü geçmiyor. 'Ne yapalım yani, İsrail'i mi destekleyelim?' sorusu geliyor akla.
Tarihten öğrendiğimiz kadarıyla, bizi sırtımızdan vuran sadece araplar değil. 500 Küsür sene önce acıyıp, gemilerle topraklarımıza taşıdıklarımız keza. Niye ısrarla onlardan bahsedilmiyor?
ABD'nin devlet başkanı aslen yahudi. Bakanları keza. Fakat nedense pek kimsenin dikkatini çekmiyor, bir kaç köşe yazarımızdan başka! Kaldı ki yıllardır ABD, yahudi lobisinin elinde oyuncak. 1980 Sonrasında koltuğa oturtulan Turgut Özal da ABD'ye gittiğinde ilk görüştüğü musevi lobisi olurdu. Onlardan icazet almadan tek adım atamazdı.
Kedinin fare ile oynadığı gibi, İsrail'in de Filistin'le oynamasını ama bir türlü onları bitirmemesini hiç düşünmüyor insanlar. Halbuki ABD yıllardır İsrail'in haklarını savunuyor. Aynı şekilde Avrupa Birliği ülkeleri de. Birleşmiş Milletler de! 100 Küsür ülkeyi ekonomik cendere altında inleten Dünya Bankası da onların.
Hiç unutmam, eski BM sekreteri Kofi Annan bir rotaryen idi. Üniversite yıllarında müslüman karısından boşandırılıp, eski silah tüccarı bir yahudinin torunuyla evlendirilmişti. Ne için? Kara derili birinin Birleşmiş Milletler gibi bir örgütte sekreter olması, dünya ülkelerinin dikkatini çekmesin diye olabilir miydi acaba?
Son olarak diyeceğim şu ki; dünden beri sosyal medyada paylaşılan, Azerbaycan, Türkiye ve İsrail bayraklarının bir anlamı olmalı! Bazı arkadaşlarımız bilerek ya da bilmeyerek, kime hizmet ediyor acaba?