Bir Netanyahu kalmıştı, ''Ortadoğu'da sınırlar değişecek'' demeyen. O da ağzındaki baklayı çıkardı. 2003 yılında Condoleezza Rice'den tutun da, gelmiş geçmiş Abd'nin Ankara büyükelçileri, Abd'deki yahudi asılı zerzevatın çoğu ağzında sakız etmişti Ortadoğu'da sınırların değiştirileceğini. BOP eşbaşkanımız uzun dahi Diyarbakır'ın yıldız olacağına dikkat çekmiş, hayallediği eyaletlerin adlarını bir bir sıralamıştı.
Hamas saldırısında İsrail askerleri yer yarılmış da içine mi girmişti? Uzak yakın demeden, çocuk kadın ayırmadan, dürbünlü dürbünsüz silahlarla Filistinli avlayan İsrail askerleri bir emir üzerine mi inlerine çekilmişti? Gökten yağmur gibi paraşütle atlayan Hamas militanlarını, nasıl olur da hava sahasını laserle koruyan İsrail ordusu farketmemişti, tartışılır...
22 Yıldır düşmana davetiye çıkarmak için elinden geleni yapan uzunlu iktidarlar, hem ekonomik savaş açtı 85 milyona, hem de korunmasız bıraktı. Şimdi de beyaz kefenli yandaşlarına Hamas'a destek çığlıkları attırıyor, 'Mehmetçik Filistin'e' diye bağırtıyor. Savunmasız bir ülkeye düşmanı davettir bunun adı.
Bu arada, topraklarımıza soktukları milyonlarca kaçkını birinci sınıf vatandaş yapmakla işleri bitti mi ki? Elbette hayır. Geldikleri günden bugüne sayısız defalar Suriye asıllı erleri ordumuzda gördük, gördük de, bundan böyle komuta kademesinde de onları görürsek şaşırmayalım.
Böylece, kanı değiştirilen ordudan; *içerden ve dışardan* sınırlarımızı değiştirmek için yapılacak hamlelere karşı çıkmasını hiç kimse beklemesin, bekleyemez!
Sık sık 'muhalefet yok' derken kuru sıkı atmadık. 22 Yıl zarfında aleyhimize olan bütün gelişmeler şiddetinin arttırarak devam ederken, şöyle bir bakın muhalefete ne yapıyorlar, ne derdindeler?