Dünyayı saran bu ağın alt ve orta tabakası ve hiyerarşisi Masonluk teşkilatları ve süprem konseyi (33.ve 3. derece arası); Masonluk teşkilatları (3.dereceden küçük); Lions, Rotary; Rotaract, Aiesec, Lio şeklindedir.
"Dünyanın her tarafına yayılan mason teşkilatlarımız gizlice, asıl hedeflerini gizleyerek çalışıyorlar. Yahudilerden sızlanan birçok hristiyan da bizim istiklalimizi kazanmamıza yardım ediyor, Yahudi olmayan vekillerimiz bizim çıkarlarımıza müsait ortamlar hazırlıyorlar."
Bu sözler Abdülhamit Han'dan Kudüs'ü satın alma fikrinin ortaya atıcısı, siyonizmin fikir babası, Yahudi lideri Theodore Hertzl'e aittir.
Masonluk ve yan kuruluşlarının uzun vadede temel amacı Yahudilerin dünyaya yeniden hakim olmasıdır. Bu amaç 1890'ların Yahudi protokolüne tıpatıp uygundur! Fakat 'bal tutan parmağını yalar' misali hristiyan üyelerine de güç ve menfaat sağlar, zaman zaman politik konularda onlar ağır basabilir.
Karanlık emeller peşinde koşan ve dünya güçlerine hizmet eden, Masonluk ve kendilerini "yardım derneği" kisvesi ardında gizleyen yan kuruluşları ile elbette ki mücadele mümkündür.
Öncelikle kamuoyu bu derneklerin gerçek misyonunu ve yapısını tanımalı, 'insanlık hayrına sivil toplum örgütü' oldukları şeklinde ki saf düşünceden sıyrılmalıdır.
Bu tip kuruluşların banka hesapları, yazışmaları ve yurtdışı faaliyetleri mutlaka denetlenmelidir.
Masonluk ve yan kuruluşlarına üye olanlara devlet içinde yargı organları gibi hassas mevkilerde görev verilmemesi, devlet için gizlilik taşıyan konuları öğrenmelerinin engellenmesi ve bu tip makamlardan uzak tutulmaları uygun olacaktır. Çünkü bu kadar haşır neşir oldukları, içkili kokteylerine katıldıkları Lions, Rotary gibi kökü dışarıda dernek toplantılarında bilerek veya bilmeyerek milli sırlarımızı ifşa edebilir, onların etkisinde kararlar alabilirler.
Günümüzde cami yaptırma dernekleri bile masonluk ve yan kuruluşlarından daha çok denetlenmektedir, bu kadar etkin güç odaklarının başının boş bırakılması çok şaşırtıcıdır!!!
Ülkemizde masonluk ve yan kuruluşlarına üye kişilerin üçte biri, Ermeni, Yahudi, Yahudi dönmesi (sabetaycı) ve yabancı kökenli kişlerdir. Geneli tek umudun ne pahasına olursa olsun batılılaşmaktan geçtiği inancındadır. Müslüman-Türk bilinci onlarda çok zayıftır. Kendilerini aydın, ilerici, laik, şeçkin ve önder gören ve normal vatandaşı küçümseyen insanlardır. Onlar için milli ve manevi değerlerimizin bahsi bile lüzumsuzdur. Çünkü onlar ülkemizin içinde bulunduğu bu durumun "bu tip geri düşünceler"den kaynaklandığı inacındadırlar ve bu durumdan kurtuluş yolunun her yönüyle batılı olmaktan geçtiğini söyler dururlar. Ortak vasıfları yükselme hırsıdır. Bu yolda herşeyi ama herşeyi yapmaya hazırdırlar. Masonluk ve yan kuruluşlarına üye olmanın sağladığı avantaj onlar için azımsanmayacak kadar fazladır.
Mesela ; Atatürk'ün kapattığı Mason localarının 1947 yılında, İsmet İnönü zamanında serbest bırakılmasından sonra Masonlar ve yan kuruluşları dört bir yana yayılmıştır. Kılık değiştirmiş dernekler kurarak, yada başka hedef ve idealler için kurulmuş derneklere sızarak faaliyet göstermeye çalışmaktadırlar.