Şimdi kara kara yazmak yerine, güle oynaya dolu dolu düşmanı indirmek vardı... Umutlarımıza sarılıp, peşlerinden koşmak... Kaçanı kovalamak, denize dökmek vardı, denize! Kırıntıları kalmayana dek..
Hasılı kelam, gülmeyi unutalı çok oldu...
Nerden baksak öldürüyorlar. Çoğumuzu yavaş yavaş, birazımızı aniden. İkisi de alçakça, kahpece! Ama, daha çok yavaşı, çektire çektire bitirmeyi seçmiş gibiler... Bu gidiş öyle bir gidiş ki; sussak da ölüyoruz, susmasak da...
Sosyal medyada işi deliliğe vurmak, yaşanan zilleti gırgıra almak da iş değil. İstiklal Savaşı öncesi işgal yıllarından çok daha beter durumdayız...