Bana “illet” diyen şaşkın
Dediğinden emin misin?
Aynaya bak, kalmaz kuşkun...
Sen illetin ta kendisin
Sözde bilgesi davanın
Mührü, en rezil sayfanın
Seferden kaçan tayfanın
Elinde sefer tasısın
EYT’de aynı oyun,
Evet deyip sonra cayın
Kaçak dediğin sarayın
Uzaktan kumandasısın
Tank-palet giderken haçan
Ne kedi oldun ne sıçan
Ordumuza kefen biçen
Kumpasçının kumpasısın
Sanma, ülkücü unutur
Adayını el tanıtır.
“İzinle bozkurt” sırıtır
Kafeslenmiş fedaisin
Baktın, su alıyor gemi
Çark et, değiştir gündemi.
Püsküllü mü, Cübbeli mi
Hangisinin kalfasısın?
Ne kadifesin ne çelik
Efelenmen pespayelik
Bu nasıl milliyetçilik!
Millet ile kavgalısın
“Hırsız bizim hırsızımız”
Diyenlerle nerde biriz?
Neden “tam destek” veririz?
İzahını yapar mısın!
“Hırsızlara destek kalksın,
Herkes ettiğini çeksin”
Demedikçe; canın çıksın!
Hareketin tıkacısın
Türk’üm, doğruyum.. demekten
ÇEKİMSER kalan ahmaktan
Umudu kesmiştik çoktan
Zaten reklam arasısın
Reize sınırsız aşkın
Hem zillette’sin hem düşkün
Kocaçoban ona şaşkın:
Yahu sen kendinde misin!
İrfan ÇEP (Kocaçoban)