Hakkari’den yine bir haber düşmüş ajansa
Kapıya dayanmadan şimdi cebe geliyor.
Hangi ocak sönecek! Tamamen kalmış şansa
İster istemez akla “son mertebe” geliyor
Şehitlik derler ona; fukaraya bedava
Kalleşçe can verirsin, dağa çıkmışken ava
Sorma! Bu nasıl savaş, sorma! Bu nasıl dava
Aklıma önce kalay, sonra tövbe geliyor.
Dünya her şeyi bilir, bize yayın yasağı,
Başımız BOP tutsağı, biz de onun tutsağı.
İktidar-muhalefet; en sol ya da en sağı!
Bu zül size nasıl “ak”, nasıl “pembe” geliyor!
Ana-baba telaşla televizyonu açar,
Yad ajansına girse, bütün kontürü uçar.
Ne yazsın, ne söylesin; Kocaçoban da naçar:
Kaleme zam gelmese, mürekkebe geliyor.
İrfan ÇEP (Kocaçoban)