O ZAMAN, TÜRK- İSLÂM ÜLKÜSÜ NEDİR?
Türk- İslâm Ülküsü; varlık olan Türklük ile değer olan İslâm’ın bir birine vuslatıdır. Birinin Orta Asya'dan kopup gelerek, diğerinin ise gökten inerek bin yıldır her gün daha da korlanan bir muhabbetle kaynaşıp, etle tırnak misâli oluşlarıdır. Varlık ifade eden Türklüğün değer olan İslâm’a muhabbetidir, hem de ne muhabbet! Bu "varlık- değer muhabbetinin neticesi olarak ortaya çıkan hararetin vücuda getirdiği enerji ise; Türk milletinin sevdası olan NİZAM-I ÂLEM ÜLKÜSÜ`nün hedefe varış yolunda ki yakıtıdır!
ÜLKÜCÜ KİMDİR?
Dünyaya meyledip ikbâl kovalamayan, Vatanını Leylâsı bilip, uğrunda yanan, Derdi de, devası da, davası olan, İman ehli er kişidir! ÜLKÜCÜ; Derdinin devasını başka yerlerde değil, derdinin devasını derdi olan davasında arayan yiğit demektir!
BÖYLESİ ASİL VE SOYLU BİR MİLLETE KİMLER DÜŞMAN OLMAZLAR Kİ?
Mâide ayet 54’te belirtilen ve ulemanın da, Türk milletini işaret ettiğinin üzerinde hemfikir oldukları altı özellik; 1- Allah onları sever 2- Onlar da Allah’ı severler 3- Mü’minlere karşı mütavazi olup 4- Kâfirlere karşı ise onurlu ve zorludurlar 5- Allah yolunda savaşırlar 6- Kınayanların kınamasından çekinmezler. İşte Kur'an'da övülen bu millet Türk milletidir.
SOYLU SOYUNU SEVERKEN, SOYSUZ İSE; HASED EDER, UYUZ OLUR, KAHREDER. UYUZ OLAN BU SOYSUZLAR; TÜRK’E DÜŞMANLIK EDEREK TEDAVİ OLACAKLARINI ZANNEDERLER AMA İFLAH OLMAZLAR!