YARIN KARINIZIN, KIZINIZIN ÇIĞLIKLARINI DUYMAK İSTEMİYORSANIZ!
Şunu hiçbir zaman unutmayınız ki;
Bugün Müslüman, milliyetçi, vatansever sanarak, Sosyal Demokrat diyerek bel bağlayıp üzerlerine toz kondurmadığınız siyâsileri yarın çocuklarınız ibretle ve nefretle anarken, sizlere ise, mezarlarınızın başına gelerek ''Ey benim gafil babam, kalk, kalk ta şu perişan halimizi gör. Sen ne körmüş sün ki Türk kimliğinin düşmanlarına destek oldun, bize bu çileyi reva görenlere oy verip destekledin, kusura bakma baba, sana Fâtiha yok çünkü duayı hak etmedin, yerin ateş olsun'' diyerek beddualar yağdıracaklardır.
Daha bir asır önce Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika gibi ülkelerde de sizin gibi gaflet ve delâlet ehli babalar vardı!
Evet var olmasına vardı da, bunların çocukları şimdi babalarının Türk milletine olan ihanetlerinin bedellerini ABD askeri çadırlarında en ağır hakaretlere, aşağılanmalara, acımasızca toplu tecâvüzlere uğrayarak, İ.srail'in yaptığı soykırımlarıyla ödemekteler!
EY GAFLET EHLİ OLANLAR!
Yarın da senin kızlarının, gelinlerinin, torunlarının akibetlerinin Irak'ta toplu tecâvüzlerle kirletilen zavallı kadınların ve Gazze'de hunharca öldürülen Filistinlilerin ki gibi olmasını istemiyorsan, aklını başına al ve tapınırcasına peşinden gittiğin siyâsileri def etmek için ne gerekiyorsa bir an önce yap ki geç kalmayasın!
Yoksa;
Neslinin ve kendi namusunun düşmanı olarak, zelil, sefil, haysiyetsiz ve şereften mahrum bir hayata mahkum olacaksın!
Tercih senin!
Şayet tercihini iyi yolda kullanmasan;
Yarın ırzının, namusunun kirletilmesini ayık kafayla seyredemiyeceğin için TİNER KULLANIRSIN!
SESİME KULAK VERECEKSİNİZ!
Sen ne vicdansız bir babasın?
Sen ne kafasız, inat bir dedesin?
Yurdumuza bilerek ve kirli maksatlarla kasten sokulan ve birçoğu sokaklarda pala ve satırlarla insanlarımıza saldıran 20 Milyon yabancının her birinin bir işgâl ordusu askeri olup pek yakında sayıları 30 Milyona ulaşarak kendi vatanlarında torunlarına hayat hakkı tanımayacağını anla artık, anla be!
Çalınıyor,
Yağmalanıyor,
Aşağılanıyor,
Çökertiliyoruz!
Tarım alanlarımız bitiriliyor...
Sahillerimiz gayrı milli çevrelere devrediliyor...
Üretim sahalarımız atıllaştırılıp devreden çıkartılıyor...
Emsâli görülmemiş kirli bir mülteci- ensar dümeniyle azınlığa düşürülüyoruz...
İğrenç bir senaryo ile dışarıdan gelen beyinsizleri yurdumuza doldururken, başta Doktorlarımız olmak üzere zeki ve gelişmiş beyinlerimiz yurdumuzu terk etmeye zorlanıyor...
Milletimizi ve devletimizi felâkete sürükleyen her yanlış bilerek, kasten ve intikam almak için yapılıyor, bizler ise sadece seyrediyoruz!
Türk milletinden 1071 Malâzgirt'in, 1453 İstanbul'un fethinin, 1915 Çanakkale'nin, Sakarya ve Dumlupınar'ın, dahası 9 Eylül 1922 nin intikamı alınıyor!
Ne olacak?
Ne olacak ki, milleti yalnızca kendi aklı ve azmi kurtaracaktır!
Millet kurtulmak isterse kurtulur ki bundan başkası yalandır, ham bir hayâldir, çünkü ortalıkta kurtarıcı olarak dolaşanların tamamı ne dinimizden, ne de milliyetimizdendirler!