Öncelikle belirtmek isterim ki;
Ne AKP'nin İslâm'la, ne de MHP'nin milliyetçilikle en küçük bir bağları yoktur.
AKP ve MHP;
Her ikisi de mânen çürüyüp, ahlâken iflâs etmiş olup, Türk milletinin bedeninden derhal atılması gereken habis bir ur gibidirler.
MUHALEFET İSE;
Vatanı uçuruma sürükleyen AKP ve MHP'ye hayat vermek için elinden gelen gayreti gösteren geri zekâlı, uyuşuk, ahlâki endişe taşımayan sorumsuzlar takımından ibârettirler.
Gönlünde ve beyninde vatan, millet sevgisi olan ve toplumun içine yuvarlandığı ahlâki kokuşmuşluğun endişesini taşıyan her vatansever ülkücü kardeşimi şu andan başlamak üzere ahlâki kokuşmuşluğa karşı topyekun bir seferberliğe çağırıyorum.
UNUTULMASIN Kİ
Park, bahçe ve sokaklarda uygunsuzca davranışlar sergileyen her genç kız, yarın evlenecek olduğu kocasını bugünden aldatmakta,
Genç delikanlı, yarınki hanımına, daha şimdiden ihanet etmekte,
Her ikisi birden ise, dünyaya gelecek çocuklarına karşı saygısızlık yapmaktadırlar.
Bilhassa iktidar yanlısı yandaş televizyonlar, ahlâksızlık şırınga eden proğram ve dizileriyle birer LAĞIM KANALI olup, körpecik dimağlara, evlere necasetlerini dökmekteler.
Ahlâki endişesi olmayan,
Bu konuda iki satır yazmayan,
İki kelimecik de olsun etmeyen, sorumsuz ve kokuşmuş siyâsilerin yakalarına yapışıp onlardan hesap sormayan ve bulunduğu her ortamda ahlâki çürümeyi ısrarla dile getirmeyen bir insan;
Ne Müslümanlık,
Ne Milliyetçilik,
Ne de Ülkücülük iddiasında bulunsun.
FUHŞİYATTAN RAHATSIZ OLMAYAN SİYÂSİLER!
Evet, fuhşiyattan rahatsız olup tek kelime eden ne bir Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milletvekili, Siyâsi lider gördüm ve ne de, ekseriyeti AKP taraftarı olan bir tarikat şeyhi, cemaat önderi, İlâhiyatçı Prof- Doçent, Diyanet mensubu, imam, müftü, medyada ise İslâmi geçinen yazar- çizer takımının rahatsız olduğuna şahit oldum.
Bu böyle devam edemez!
Madem Müslümanız, vatanseveriz, milliyetçiyiz ve dahası ülkücüyüz, o zaman, ahlâksızlıkları bol bol yazmalı, konuşmalı, parlamentoya baskı yapmalı boğazlarını sıkmalıyız..
KIYMETLİ KARDEŞLERİM!
Lütfen aşağıdaki kısmı dikkatle okuyunuz ki yazdıklarımın ne denli önemli bir konu olduğu daha iyi anlaşılabilsin!
‘’1992 Cenevre Siyonist kongresinin kararlarının 17. Maddesinde bizimle, Türklerle ilgili olarak telaş ve kararlılığı dile getiren bir hüküm vardır ve bu hükümde şöyle denilir;
''Türk- İslam câmiası ile ilgili faaliyet düzenlenirken, ahlâki değerlere, âile bağlarına ve madde karşısındaki kanaatkârlığa bağlı olarak bu toplumdaki inançların ve ahlâkın yıkılmasında zaruret vardır. ''
Şu andan başlamak üzere, ahlâki kokuşmuşluğa karşı vatansever iman sahibi insanlarımızı topyekun bir seferberliğe çağırıyorum.
ORHAN KILIÇOĞLU